Covid-19 ölüm sayıları nerede ise pandeminin başından bu yana Sağlık Bakanlığı ile muhalefet partilerinin ve diğer sağlık otoritelerinin tartışma konusu. Son günlerde tartışma görülmemiş sayıdaki bulaşıcı hastalıklara bağlı ölümlere kitlendi. Web sayfamızda pandeminin başından bu yana bilimsel olmayan tartışmalara taraf olmadan, akademik bilgilendirme yapmaya çabalıyoruz. Haklı olarak Bakan Bey dün akşam konuya açıklık getirdi, getirmeye çalıştı. Öncelikle ölüm sayılarının siyasi tartışma konusu olmaması gerektiği konusundaki uyarısı çok yerinde idi.
Sayın Bakan, TV’de paylaşılan aşağıdaki örnekte olduğu gibi ölüm bildirim sistemi “C” başlığında bulunan bulaşıcı hastalıklar kısmının; hekimler tarafından hatalı doldurulduğunu belirtti. Hekimlerin pandemi şartlarında her enfeksiyon bulgusunu “bulaşıcı hastalık” olarak işaretlediklerini belirtti. Bu gerçekten hekimler açısından ciddi bir hata.
Sağlık Bakanı’nın samimi bir şekilde yine Covid-19 düşünülse, hatta bu yönde tedavi uygulansa dahi PCR (-) çıkan olguların Ölüm Bildirim Sistemine Covid-19 olarak kaydedilmediğini de açıkladı. DSÖ’nün bu politikamız konusunda bilgi sahibi olduğunu da belirtti.
Ancak burada olası Covid-19, hatta kuvvetle muhtemel Covid-19 olup PCR(-) olan olgulara, zorunlu olarak viral pnömoni tanısı konulduğu bilinmektedir. Bu hastaların cenaze ve defin işlerinde, halk sağlığının korunması açısından bulaşıcı hastalık butonunun seçilmesinin bir hata olduğu düşünülemez. Sağlık Bakanı’nın basın açıklamasında sunduğu örneklerde de bu olguların bulunduğu görüldü. Kendi adıma çoğu bulaşıcı hastalık olgusunu bunların oluşturduğunu düşünmekteydim. Ancak basın açıklamasında örnekler arasında böyle olguların sayısı çok azdı. Bu da Sağlık Bakanı’nın aşağıda gösterilen C tablosunda “hekimler pandemi korkusu içinde ölüm belgesini hatalı düzenliyor” tezini destekledi.
Yine basın açıklamasında PCR(+) olup farklı nedenlerle ölenler konusunda; bu ölümlerin Covid-19 hanesine eklenmemesi gereken, örneğin trafik kazası gibi ölümler olabileceği uyarısının olması çok yerinde idi. Öğrencilerime Sağlık Bakanı’nın ölüm belgesi düzenleme “eğitimini” izlemelerini önerdim.
Basın açıklaması konusunda katılmadığım iki husus oldu:
1-Hatalı bulaşıcı hastalık tanılarının halkımızı zor durumda bıraktığı belirtildi. Hatta bizzat Sayın Bakanımızın dahi bu hataların düzeltilmesini sağlamada ne kadar zorlandığı vurgulandı. Bu durumu kabullenmek elbette mümkün değil. Öncellikle kişilerin kendileri hakkında düzenlenen hatalı tıbbi belgelerin düzeltilmesini istemesi hukuken korunmuş bir hasta hakkıdır. Diğer taraftan Ölüm Bildirim Sistemi içerisinde mevcut kontrolörlerin görevi bizzat hataları bulup düzeltilmesini sağlamaktır. Burada bu kontrolörlerin görevini tam olarak yapamadığı görülmektedir.
2-Sayın Bakanımızın TV’lerde sunması için hazırlanan gerçek olguların önemli bir kısmında sadece bulaşıcı hastalıklar konusunda değil “Ölüm Nedenleri” konusunda da aşağıdaki örnekte görüldüğü gibi hata yapıldığını gördüm. Bilindiği gibi, “kardiyak arrest” bir ölüm nedeni değildir. Her ölümde görülen terminal bir bulgudur. Sağlık Bakanı’nın sunduğu gerçek olgu örneklerinin çoğunda ölüm nedenleri hatalı yazılmıştı. Bu tespitim kontrolör sisteminin çalışmadığını düşündürdü.
Çözüm Önerileri
2013 yılında web sayfası üzerinden ölüm belgesi ya da defin ruhsatı düzenlemesi uygulamasına geçildiğinde; hiç olmaz ise kardiak arrest, kardiopulmoner arrest gibi hatalı tanıların konulmayacağını düşünmüştük. Üstelik Bakanlığımızın sunduğu web sayfasında şaşırtıcı düzeyde, çok iyi ölüm belgesi düzenleme eğitimi de bulunmaktadır. Web bazlı eğitimin yeterli olmadığı görülmektedir. Kıta Avrupasında hekimlere çok ciddi eğitim verildiği bilinmektedir. Eminim Türkiye’deki tüm Adli Tıp Anabilim Dalları yaygınlaştırılmış bir eğitim projesine katkı sağlayacaktır.
Elbette basit hızlı çözüm önerileri de bulunmaktadır. Örneğin; ICD 10 kodları içerisinde neden hala “kardiak arrest” bulunmaktadır? Neden Ölüm Bildirim Sistemi (ÖBS) bu seçeneği sunmaktadır? Bu seçeneğin bir ölüm nedeni olmadığı açıktır. Sadece bunun kaldırılması en sık yapılan en önemli hatayı yok eder. Gerçek ölüm nedenleri bilinmeden hiçbir sağlık politikası başarılı olamaz.
Yine neden orijinal ICD 10 kodları bu web sayfası için yeterince iyi tercüme edilmemiştir? Örneğin; “P95 bebek ölümü tanımlanmamış”, orijinal kodda “ölü doğum”u simgelemektedir. Bu iki tanı birbirinden çok farklı olup; bebek ölümleri ciddi takip edildiğinden, hekimler hakkında soruşturma nedeni olmaktadır.
Hekimlerin suçlanmasına mahal kalmadan konunun hızla çözülebileceği açık ve bunu talep ediyoruz. Bu ülkemizin sağlık verilerine duyulan güveni pekiştirmek için de zorunlu.
9.12.2020 tarihli basın açıklamasında TV kanallarında paylaşılan gerçek olgu örneği
“Ölüm belgesi nasıl düzenlenir” “Covid-19 ölüm belgesi düzenleme” konulu yazılarımız Bilgi Bankasında yer almaktadır. Ayrıca en kısa sürede web sitemizin Youtube kanalında uygulamalı olarak ölüm belgesi nasıl düzenlenmeli konulu video yer alacaktır.
Dr Coşkun Yorulmaz
Bir Cevap Yazın