Bir zincir marketin, bir sağlık merkezi ile yaptığı işbirliği neticesinde, sanal market uygulamasında
E-Doktor hizmeti sunulmasına yönelik haber ve reklamlar,  sağlık çalışanlarının gündem konusu oldu.

Sosyal medyada; sağlık hizmetinin sanal market seçeneklerine girmesinin sağlık hizmetine kolay erişimin değil sağlıkta kalitesizliğin emaresi olduğu, sağlık hizmetinin bir hak olarak sanal market ortamında satılmasının etik olmadığı, sağlık hizmetlerinden faydalanmanın bu şekilde sunulmasının sağlık profesyonellerinin mesleki itibarını zedelediği gibi birçok eleştirinin odağı haline geldi.

Covid-19 pandemisi sebebiyle, sağlık sunucularına erişimde de bazı kısıtlamalar yaşanmaktadır. Teletıp, e-sağlık gibi kavramlar ve uygulamalar, pandemi sebebiyle daha sık kullanılır hale gelmiştir. Dünyada ve ülkemizde halen tartışmalı bir konu olmasına rağmen özellikle özel birçok sağlık kuruluşu, teletıp kapsamında online doktor görüşmeleri, e-tıbbi danışmanlık hizmeti sunabilmek için sistem oluşturmuştur. Sağlık Bakanlığı da özellikle teleradyoloji, telepatoloji gibi e-görüntüleme uygulamlarla ilgili olarak kılavuzlar yayınlamakta, hastanelerin teknik alt yapısını uyumlu hale getirilmesi konusunda direktiflerde bulunmaktadır.

Elbette çevrimiçi sunulan teledoktor hizmetinin, hastanelerdeki gereksiz kalabalığın azaltılmasına ve hastanelere daha komplike tedaviler için gelecek hastalar bakımından sağlık hizmeti sunumunun kalitesinin arttıracağı görüşü de pek tabi savunulabilir. Telesağlık / Teletıp konusuyla ilgili sizlerle paylaşmış olduğumuz “Doğru Zamanda, Doğru Yerde, Doğru Tedavi: Teletıp” başlıklı yazımızdan ayrıntılara ulaşabilirsiniz.

Bu yazıya konu olan husus ayrıca; telesağlık hizmetinin sunumunda haksız rekabet ve reklam yasağı açısından da incelenmeye muhtaçtır.

Bir market zinciri ile özel hastane iş birliğinde başlatılan “e-doktor” hizmeti kapsamında, market müşterilerinin hastaneye gitmeden hastanenin uzman hekimleri ile online görüntülü görüşme yapabileceği, hatta E-doktor uygulamasından faydalanmak isteyen market müşterilerinin, ilk randevu sonrasında 1 ay boyunca sınırsız kullanım hakkı olduğu, online tıbbi danışmanlık görüşmesi, online branş doktoru görüşmesi, online psikolog görüşmesi ve online diyetisyen görüşmesi gibi farklı seçenekler olduğu belirtilmektedir.

Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin Bilgilendirme ve Tanıtım başlıklı 60. maddesinde; “ Özel hastaneler; tıbbî deontoloji ve meslekî etik kurallarına aykırı şekilde, insanları yanıltan, yanlış yönlendiren ve talep yaratmaya yönelik, ruhsatında yazılı kabul ve tedavi ettiği uzmanlık dallarından başka hastaları kabul ve tedavi ettiği intibaını uyandıran, diğer hastaneler aleyhine haksız rekabet yaratan davranışlarda bulunamazlar ve bu mahiyette tanıtım yapamazlar” düzenlemesi mevcuttur. Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik’in 29. maddesinde, Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nın Ticari Amaç ve Reklam Yasağı başlıklı 11.maddesinde de benzer bir düzenleme bulunmaktadır.

Türkiye’nin her yerinde şubesi ve sanal ortamda da satışı olan, temelde gıda vb ürünlerin satışının sağlandığı bir süpermarket/hipermarketin, Anayasal bir hak olan sağlık hakkının, bir kg patates gibi marketten hizmet alan müşterilere sunulması hem hekimlik mesleğinin itibarını zedelemektedir hem de telesağlık hizmeti sunan diğer sağlık kuruluşları açısından haksız rekabete neden olmaktadır.

6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nun 1. maddesi gereğince, Türk Tabipleri Birliği ve bağlı Tabip Odaları; “tabipler arasında mesleki deontolojiyi ve dayanışmayı korumak, tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak” amacıyla kurulmuştur. Yine 6023 sayılı Kanun’un 28. maddesi ile tabip odalarına “…yazılı ve sözlü vasıtalarla reklam yapılmasını önlemek” görevi verilmiştir. STKlar ve tabip odalarının bu konuda bir değerlendirme yapması da kaçınılmaz olacaktır.

Sıklıkla işletmecilerin kararı ile alınan bu tür reklam stratejilerinin özellikle de hastane mesul müdürü ya da başhekimler açısından yasal sorumluluklar doğurduğu ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde görev yapan ve Türk Tabipleri Birliği temsilcisi bir üyenin de görev yaptığı Reklam Kurulu gündeminde de önemli bir yer tutan, sağlık alanındaki tanıtımlara ilişkin incelemelerde haksız rekabet ile ilgili ciddi yaptırımların uygulandığı bilinmektedir.