Adli Psikoloji, adalet sistemindeki karar süreçlerinde kullanılacak psikolojik delillerin toplanması, değerlendirilmesi ve sunulması ile uğraşan psikolojinin uygulamalı bir alt alanıdır.

Amerikan Psikoloji Birliği’nin tanımına göre; “…Psikolojinin bilimsel, teknik ya da uzmanlık bilgisini hukukun özellikle yasal, idari ya da sözleşme ile ilgili alanlarına uygulayan psikolojinin herhangi bir alt disiplini (örn. klinik, gelişimsel, sosyal, bilişsel) içinde çalışan bir psikoloğun profesyonel pratiğine” adli psikoloji denir.

Akademik açıdan değerlendirildiğinde, adli psikoloji alt alanındaki uzmanlığa sahip bilim insanları suç davranışına yönelik teoriler geliştirmek, suç davranışlarıyla ilgili psikolojik sorunları anlamak, suç eyleminin mağdur üzerindeki kısa ve uzun vadeli etkilerini anlamak, mağdur, fail veya suç tanıkları ile yapılacak olan adli görüşmelere ilişkin etkili yöntemler geliştirmek ve görüşmelerden elde edilen ifadeleri etkileyen faktörleri tespit etmek gibi konularda araştırmalar yürütürler.

Tanımlardan da anlaşılabileceği üzere adli psikolojinin hukuk disiplini ile sıkı bir bağı olduğunu söylemek mümkündür. Bu bağ akademik olarak adli psikoloji alanda üretilen bilginin içinde bulunduğu ülkenin uygulamalı alanında kullanılıp kullanılamayacağını da yakından etkilemektedir.

Örneğin, mahkemelerdeki jüri üyelerinin seçimi ve jürinin kararlarını etkileyen faktörler akademik anlamda bir adli psikoloğun çalışma konulardan biri olmakla birlikte, ülkemizin hukuk sisteminde jüri sistemi yer almadığı için bu konu uygulamada çalışabileceğiniz alanlar arasında yer almamaktadır.

Adli Psikologlar Nerelerde Çalışır?

Adli psikoloji alanındaki eğitimini tamamlamış bireyler Emniyet birimleri ve Adalet Bakanlığı’na bağlı kurumlarda (Ceza Mahkemeleri, Aile Mahkemeleri, Denetimli Serbestlik Şube Müdürlükleri, Açık ve Kapalı İnfaz Kurumları, Eğitim Evleri, Adli Tıp Kurumu v.b.) çalışabilmektedir.

Diğer yandan adli psikologların çalışabileceği alanlar kamu hizmetleri ile sınırlı değildir. Suç ve şiddeti anlamak üzerine konusunda uzmanlık eğitimi alan adli psikologların bu konu kapsamında önleyici ve koruyucu projeler geliştiren pek çok sivil toplum örgütünde de çalışması mümkündür.

Örneğin, kadına yönelik şiddet üzerine çalışan veya suça sürüklenen çocuklar ile çalışan sivil toplum örgütlerinde çalışabilirler. Ayrıca, adli psikoloji alanında doktora eğitimine devam edenlerin Üniversiteler ve çeşitli araştırma birimlerinde akademisyen olarak çalışması da mümkündür.

Uygulamalı Alanda Çalışan Adli Psikologlar Neler Yapar?

Uygulamalı alanda ve/ya yukarıda belirtilen kamu hizmetlerinde çalışan adli psikologların başlıca görevi; adli nitelikli görüşmeler yürütmek, uygun ölçme değerlendirme yöntemlerini uygulamak ve bunun sonucunda ilgili mercilere sunulmak üzere kapsamlı raporlar hazırlamaktır.

Mahkemelerin veya diğer yetkili mercilerin adli psikologların değerlendirmesini istediği başlıca konular şunlardır;

  • Mağdurla Adli Görüşme
  • Cinsiyet-Temelli /Aile İçi Şiddet ve Koruma Tedbirlerinin Değerlendirilmesi
  • Çocuk İhmal ve İstismarı Vakalarının Değerlendirilmesi
  • Yasayla İtilafa Düşen Çocukların Değerlendirilmesi
  • Sosyal İnceleme Raporları
  • Ceza Sorumluluğu Değerlendirmeleri
  • Çocuk Koruma Kanunu Kapsamındaki Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararları
  • Boşanma Davalarında Velayet Kararları
  • Kişisel İlişkinin Sınırlandırılması
  • Evlat Edinme Süreçleri
  • Denetimli Serbestlik Kapsamında Takip ve Değerlendirme

Nasıl Adli Psikolog Olunur?

Adli psikolog unvanına sahip olmak için psikolojinin uzmanlık gerektiren tüm alt dallarında olduğu gibi en az ilgili alanda yüksek lisans derecesine sahip olması gerekmektedir. Ülkemizde adli birimlerdeki kamu hizmetlerine psikolog olarak atanmak için adli psikoloji yüksek lisans eğitimi almış olmak şart koşulmamıştır.

Ancak bu birimlere atanmış olan psikologların birçoğunun mesleklerini yetkin bir şekilde devam ettirebilmek için kamu hizmetlerinle eş zamanlı olarak yüksek lisans ve doktora eğitimlerine devam ettiklerini söylemek mümkündür.

Türkiye’de adli psikoloji alanına yönelik yüksek lisans ve doktora programları üniversitelerin Psikoloji Bölümleri ve Sosyal Bilimler Enstitüleri koordinasyonundan ziyade Adli Bilimler Enstitüleri altında yapılanmıştır. Bilebildiğimiz kadarı ile bunların önde gelenleri arasında İstanbul Üniversitesi Adli Tıp ve Adli Bilimler Enstitüsü ve Ankara Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü örnek olarak gösterilebilir.

Adli Psikologlar Terapi Yapar mı?

Hayır. Adli Psikoloji alanındaki yüksek lisans ve doktora eğitim programları tedavi ve/ya terapi hizmetleri konusunda yetkinlik kazandıran programlar değildir. Bunun için ayrıca klinik psikoloji yüksek lisans eğitimi ve süpervizyon alınması gerekmektedir.

Psikoloji Lisans Eğitimi Sürecinde Adalet Meslek Yüksek Okulları Kapsamındaki Adalet Açıköğretim Programını da Bitirirsem Adli Psikolog Olur muyum?

Hayır. Meslek Yüksekokulları kapsamındaki programlar alana olan ilgilini test etmek ve kendinizi geliştirmek için iyi bir alternatif olabilir ancak sizin adli psikolog olmanızı sağlayacak nitelikte programlar değildir.

Adli Psikolog Olduktan Sonra Bilirkişilik Yapabilir miyim?

Bilirkişilik hizmetleri Ceza Muhakemesi Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Bilirkişilik Kanunu  kapsamında düzenlenmiş hizmetlerdir ve sadece psikolojinin uzmanlık alanlarını tanımlamak için kullanılan bir kavram değildir.

Diğer yandan, adli psikoloji alanında doktora derecesini almış kişilerin uzmanlık konularına göre soruşturma ve kovuşturmalarda aydınlatılması gereken sorulara ilişkin adli bilirkişilik yapması veya bilimsel mütalaa vermesi mümkündür.

Adli Psikoloji Benim için Uygun Bir Alan mı?

Psikoloji lisans eğitimi boyunca öğrencilerin sıklıkla üzerinde düşündüğü konulardan biri de yönelmek istedikleri alanın kendilerine uygun bir alan olup olmadığı sorusudur.

Adli psikolojiye yönelmek isteyen öğrencilerin, uygulama alanının genellikle travmatik deneyimler yaşamış, şiddet mağduru olmuş, şiddet uygulamış veya şiddete dolaylı tanıklık etmiş bireylerle çalışılan bir alan olduğunu unutmaması, ikincil travmatik stres yaşama riskini en aza indirmek için alanda çalışan uzmanın psikolojik sağlamlık ve öz bakım becerilerine özen gösteren biri olması gerekmektedir.

Adli psikologlar, adli sistem içerisinde tıp hekimleri, diğer sağlık mensupları, hukukçular, emniyet güçleri gibi çok farklı disiplin ve mesleklerden genel kişilerle bir arada çalışır, interdisipliner bir takım çalışması yürütür.

Bu nedenle ekip çalışmasına yatkın ve ekip içerisinde sorumluluklarını bilen ve zamanında yerine getiren biri olması gerekmektedir. Ayrıca çok farklı kültür ve yaşam tecrübesine sahip kişilerle görüşmeler yapıp hizmet verdikleri kişileri yargılamadan dinleyebilecek, objektif değerlendirmeler yapabilecek biri olması, birlikte çalıştığı diğer uzmanların anlayabileceği kapsamlı ve nitelikli adli raporları yazabilecek ifade becerisine sahip olması beklenmektedir.

Lisans eğitimi süresince adli psikolojinin sizin için uygun olup olmadığını anlamanın en iyi yollarından biri de ileride çalışma alanınız olabilecek kurumlarda staj yapmaktır.

Yard. Doç. Dr. Dilek ÇELİK

Adli Psikolog