Bilimsel mütalaalar aynı zamanda resmi bilirkişi raporlarına itiraz edebilmenin en etkili yoludur. Yaşamsal tehlike kararı en sık hatalı rapor düzenlenen konudur. Bu mütalaa neticesinde, dosya Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’na yeniden gönderilmiş, kurul mütalaa sonucunu teyit etmiştir. Ayrıca, bu olgu 15. Adli Bilimler Kongresinde sunulmuş ve 2019 yılında “Türk Ceza Kanununda Tanımlanan Yaralama Suçlarının Adli Tıp Açısından Değerlendirilmesi Rehberi”nin ilgili bölümünde değişiklikler yapılmıştır. Yaşamsal tehlike kararı, sadece “arteria tibialis anteriorun” rehbere eklenmesi ile değil, olay yeri incelemesinde belirlenen kan miktarı, yoğun bakım uzmanlarının kullandığı, kan biyokimyasal parametrelerinden yola çıkan kanama miktarı hesaplama işlemleri ile belirlenmiştir.
BİLİMSEL MÜTALAA
M. TARİH ve SAYI | : 06.0….. |
MÜTALAAYI İSTEYEN | :Av. …… ……. |
MÜTALAAYI HAZIRLAYAN | :Prof. Dr. A. ……. …… |
MÜTALAANIN KONUSU | : …… ateşli silah mermi çekirdeği yaralanması şeklinde gerçekleşen olayda, kişide tespit edilen yaralanmaların basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olup olmadığı, yaşamı tehlikeye sokan bir durum olup olmadığı, kemik kırıklarının vücut fonksiyonlarına etkisinin hangi düzeyde olduğu hususlarında bir bilimsel mütalaa düzenlenmesi talep edilmiştir. |
- İNCELENEN BELGELER
…….
………
……..
Aşağıdaki değerlendirme ve sonuç bölümü konu ile ilgili deneyimli bilirkişiler, …..bölümü öğretim üyesi …. davet edilerek birlikte hazırlanıp imza altına alınmıştır.
B-DEĞERLENDİRME
Olay sonrası kişi hakkında Adli Tıp Şube Müdürlüğünde düzenlenen raporda, yaralanmanın yaşamsal tehlike oluşturmadığı ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği şeklinde rapor düzenlenmiştir. Dosya içerisindeki tüm tıbbi belgeler mağdur vekili aracılığıyla tarafımıza iletilmiştir. Yapılan incelemede, kişinin bacağında bir damar yaralanması olduğu, ancak bu belgenin Adli Tıp Şube Müdürlüğü’ndeki raporun düzenlenme aşamasında şube müdürlüğü tarafından incelenmediği anlaşıldı.
Türk Ceza Kanunu’nun 86 ve 87. maddelerinde belirtilen yaralanma düzeylerinin tespit edilmesi açısından Adli Tıp Uzmanları Derneği, Adli Tıp Kurumu ve Adli Tıp Derneği’nin ortak çalışmasıyla düzenlenen “Türk Ceza Kanununda Tanımlanan Yaralama Suçlarının Adli Tıp Açısından Değerlendirilmesi Rehberi” isimli kaynak kullanılmaktadır. Bu kaynak, yazılan raporlarda bir standart sağlanması için geliştirilmiştir.
Rehber içerisindeki yaşamsal tehlike kriterleri içerisinde büyük damar yaralanmaları bulunmakta olup, bu damarların isimleri rehberde tek tek verilmiştir. Tartışılan olguda yaralanan damar ise olay tarihindeki rehberde mevcut değildi. Ancak olguda yaralanan damar, rehberde mevcut damarların bir kısmından daha büyüktür.
Büyük damar yaralanmalarının olmadığı bazı durumlarda da yüksek miktarda kanama gelişerek yaşamsal tehlike oluşabilmektedir. Eski rehberde yaşamsal tehlikeye yol açan kan kaybının hesaplanması konusunda bir standart bulunmamaktaydı.
Tarafımızca yapılan değerlendirmede, yaralanan damarın rehberde adı geçmese de büyük damarlardan sayılması gerektiği belirtilmiş ve kişide mevcut kan kaybının %30’lara vardığı hesaplanmıştır.
C-SONUÇ
…. Doğumlu …. Hakkında düzenlenmiş yukarıda kayıtlı tıbbi evrakların incelenmesi sonucunda; kişide %20’den fazla kan kaybına işaret eden klinik bulguların mevcut olduğu, büyük damar (arteria tibialis anterior) yaralanması ile fibula baş ve boyunda açık kırık olduğu göz önüne alındığında mevcut yaralanmaların;
1) Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu,
2) Kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı,
3) Vücuttaki kemik kırıklarının hayati fonksiyonlarına etkisi hafif (1), orta (2-3) ve ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında; kişide saptanan kırığın hayati fonksiyonlarını orta (3) derecede etkileyecek nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır.
Saygılarımızla.
Prof. Dr. …. …..
Adli Tıp ve Adli Bilimler Uzmanı
Öğretim Üyesi
Bir Cevap Yazın