Trafik kazaları ile ilgili bilirkişilik, “yaralanmanın ağırlık düzeyi”, “ölüm ile nedensellik bağı”, “kusurun varlığı“, “kusurun ağırlık düzeyinin” (taksir, bilinçli taksir, olası kast) belirlenmesi, kusur ile zarar arasında nedensellik bağı, “sürüş güvenliği”, “kazada alkol ya da madde etkisi”, kazaya neden olan yol, hava, yağış durumu gibi diğer bir çok faktörün belirlenmesi, kaza sırasındaki hız, emniyet kemeri kullanıp kullanılmadığı, kaza anında aracın sürücüsünün belirlenmesi, fren mesafesi, hava yastıklarının açılıp açılmaması v.b. bir çok teknik konunun oldukça ileri düzeyde irdelenmesi gereksinimi duyulan çalışmalardır. Yorulmaz Medikolegal teknik bilirkişi konsültasyonları, 3D animasyonlar, “olay yeri incelemeleri” ile kaza anının canlandırılması gibi, bir çok imkanı ile bu zor konularda hukukçulara destek sağlamaktadır. Deneyimli bilirkişiler, gereksinim duyulduğunda CMK kapsamında mahkemelere çıkarak, bir çeşit “çapraz sorgu” uygulaması şeklinde sözel görüş sunabilmektedir.
BİLİMSEL MÜTALAA
TARİH ve SAYI : 06.0…..
MÜTALAAYI İSTEYEN : Av. ……
MÜTALAAYI HAZIRLAYAN : Prof. Dr. …
MÜTALAANIN KONUSU : …… “dosya içerisinde mevcut kaza tespit tutanağı, kaza anını içeren mobese kamera görüntüleri, araçların olay sonrasında çekilen fotoğrafları, otopsi raporu ve tarafların kusur oranları hakkındaki bilirkişi raporlarının incelenerek; kazaya karışan tarafların kusur oranlarının tespiti ile birlikte, kask takması durumunda yaraların ağırlık düzeyindeki olası değişim hakkında bilimsel mütalaa düzenlenmesi talep edilmiştir.
Bilindiği üzere Ceza Muhakemesi Kanunu m.67/f.6, 68/f.3, 178, 179 uyarınca ceza muhakemesinde taraflara da bilirkişi seçme yetkisi öngörülmüş ve böylece ceza muhakemesi süjelerinin bilimsel görüşlerden kapsamlı ve çok yönlü bir biçimde yararlanabilmeleri olanağı tanınmıştır.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, uzman kişi (CMK m.178), bilirkişi (CMK m.179) olarak adlandırılan bu kişilerin hazırlayacakları raporlara uzman mütalaası (CMK m.67), bilimsel mütalaa (CMK m.68/f.3) adı verilmiştir. “Bilirkişi raporu, uzman mütalaası” başlığını taşıyan CMK m.67/f.6 uyarınca taraflar, soruşturma veya kovuşturma konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler.
Ayrıca CMK’da yer alan bu düzenlemeye paralel olarak 01.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 293. Maddesinde uzman görüşü müessesesine yer verilmiştir. Tarafımızdan da yukarıda belirtilen mevzuat kapsamında mütalaa hazırlanmıştır.
İNCELENEN BELGELER
- ……….
Aşağıdaki değerlendirme ve sonuç bölümü konu ile ilgili deneyimli bilirkişiler, ….. öğretim üyesi …. davet edilerek birlikte hazırlanıp imza altına alınmıştır.
B-DEĞERLENDİRME
Kusur Oranları
Trafik kazaları, tıbbi uygulama hataları gibi dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketlerin araştırıldığı taksirli suçlarda, kusur durumunu ve oranlarını belirleme yetkisi hâkime aittir. Ancak, bu durumu belirten yasal düzenlemelerimize rağmen bilirkişilerin sıklıkla raporlarında kusur oranları verdiği görülmektedir.
Trafik kazalarında, bilirkişinin görevi kazanın oluşumunda Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliği’nde belirtilen kurallardan hangilerine uyulmadığının teknik olarak tespitidir. Bu aşamadan sonra, ceza veya tazminat hesabı için kusurun ve kusur oranlarının mahkemeler tarafından belirlenmesi gerekmektedir.
İncelenen dosyada, kusur durumu hakkında rapor düzenleyen bilirkişi, motorsikletin kendisine çarpmasına sebep olduğu gerekçesiyle araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, motosiklet sürücüsünün kusurlu olmadığını belirtmiştir.
Tarafımızca değerlendirilen olgularda, mutlaka olay yerine gidilerek ölçümler yapılmaktadır. Mümkün mertebe olay yeri görüntüleri temin edilmeye çalışılmaktadır. Mobese görüntüleri elde edilirse gerçek hızdaki versiyonunun temini istenmektedir. Böylelikle gerçek hız ölçümü yapılabilmektedir.
Bu tespitler sonrası kanun ve yönetmelikteki ilgili fıkralarına atıfta bulunularak, kusur oranı belirlenmesi konusu mahkemelere veri oluşturulmaktadır. Bu verilerimizi kullanan mahkemeler taksir, bilinçli taksir hatta olası kast durumunun söz konusu olduğunu belirleyebilmektedir. İki farklı olayda 3D animasyon çalışmalarımızla kaza anını canlandırmamız sonucu mahkeme “olası kasta” hükmetmiştir.
Kask Takılmasının Ölüme Engel Olup Olmayacağı
Kask takılması, kafa travmalarına bağlı ölümleri önemli oranlarda azaltmaktadır. Otopsi raporu incelendiğinde; ölüm sebebinin primer olarak beyin sapındaki laserasyona bağlı olduğu, ayrıca göğüs içi organlarda ölümcül yaralanmalar olduğu görüldü. Kask takılması, kafatası kırığı, beyin kanaması gibi diğer ölümcül durumları engelleyebilse de, somut olguda ölümü engellemeyeceği kanaatine varıldı. Zira kask, beyin sapındaki yaralanmanın oluşum mekanizmasına engellemek açısından önemli katkı sağlamamaktadır.
C-SONUÇ
…. Doğumlu …. Hakkında düzenlenmiş yukarıda kayıtlı belgeler birlikte değerlendirildiğinde;
- Değerlendirme bölümünde detaylı olarak belirtildiği üzere, her iki sürücünün de kanun ve yönetmelikte belirtilen kurallara uymamalarının kazanın gelişiminde etkili olduğu,
- Motorsiklet kazalarında yol kenarında sabit objelere çarpmanın ölüm riskini 4 kat, bariyerlere çarpmanın ise 7 kat artırdığı, bu sebeplerle motorsiklet trafiğine izin verilen yollarda çarpışma esnasında enerjiyi emebilen yol kenarı yapılarının kullanılmasının önerildiği,
- Önerilen yapıların kullanılmamasının kazanın oluşumunda etkisi bulunmasa da, çarpma esnasında ölende ağır yaralanmalar oluşmasına ve kişinin ölümüne katkısının olduğu,
- Ölenin kafasında kask olsaydı da kuvvetle muhtemel ölümün gerçekleşmiş olacağı kanaatine varılmıştır.
Saygılarımızla.
………………………………………………………………………………………………………………………….
Emniyet Müdürü
Trafik Bilirkişisi
Prof. Dr. …
Adli Tıp ve Adli Bilimler Uzmanı
… Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğr. Üyesi
Bir Cevap Yazın