BİLİMSEL MÜTALAA
TARİH ve SAYI : 08.10.2015/ 2015
MÜTALAAYI İSTEYEN: Av. ..
HAZIRLAYAN: Prof. Dr. A. Coşkun Yorulmaz
MÜTALAANIN KONUSU: … hakkında iddia edilen hatalı tedavi sonucu bebekte prematüre retinopatisi (ROP) gelişmesinin medikolegal olarak değerlendirilmesi talep edilmiştir.
… hakkında iddia edilen hatalı tedavi sonucu bebekte prematüre retinopatisi (ROP) gelişmesinin medikolegal olarak değerlendirilmesi talep edilmiştir.
Bilindiği üzere Ceza Muhakemesi Kanunu m.67/f.6, 68/T3, 178, 179 uyarınca ceza muhakemesinde taraflara da bilirkişi seçme yetkisi öngörülmüş ve böylece ceza muhakemesi süjelerinin bilimsel görüşlerden kapsamlı ve çok yönlü bir biçimde yararlanabilmeleri olanağı tanınmıştır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, uzman kişi (CMK m. 178), bilirkişi (CMK m. 179) olarak adlandırılan bu kişilerin hazırlayacakları raporlara uzman mütalaası (CMK m.67) bilimsel mütalaa (CMK m.68/f.3) adı verilmiştir. “Bilirkişi raporu, uzman mütalaası” başlığını taşıyan CMK m.67/f.6 uyarınca taraflar, soruşturma veya kovuşturma konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Ayrıca CMK’da yer alan bu düzenlemeye paralel olarak 01.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 293. Maddesinde uzman görüşü müessesesine yer verilmiştir. Tarafımızdan da yukarıda belirtilen yasal mevzuat kapsamında mütalaa hazırlanmıştır.
A-İNCELENEN BELGELER
…………..
B- DEĞERLENDİRME
…….
Belge ve bilgiler değerlendirildiğinde, somut olayda …’in 27.06.2006 tarihinde 26 yaşındaki anneden 27. Haftada 1350 gram ve ikiz eşi olarak doğduğu, hastanın yaşamsal fonksiyonlarının sağlanması için gerekli tıbbi girişim ve tedavilerin yapıldığı, bebeklerin prematüriteye bağlı komplikasyonlardan biri olan Prematürite (ROP) varlığının araştırılması ve gereğinde tedavisi için gerekli olan göz muayenelerinin yapılması için 23.07.2006 tarihinde göz muayenesine gönderildiği, burada retinasının normal olarak değerlendirildiği, 2(iki) hafta sonra kontrol dendiği, ancak hastanın iki hafta sonra hastanede yatıyor olmasına rağmen göz muayenesine gönderilmediği, hastanın 20.08.2006 tarihinde hastaneden poliklinik kontrolüne çağrılarak taburcu edildiği dosya kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Resmi Bilirkişilik Kurumu tarafından … adına düzenlenmiş raporda; “…27.06.2006 tarihinde 27 haftalık olarak ikiz doğan bebeğin 23.07.2006 tarihinde ilk kez göz muayenesinin yapılmış olmasının tıp kurallarına uygun olduğu, bebeğin 2 hafta sonra tekrar muayene edilmesi gerektiğinin epikrizde kayıtlı olduğu ve tekrar muayene için verilen bu sürenin tıp kurallarına uygun olduğu” belirtilmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Resmi Bilirkişilik Kurumu görüşüne katılınmıştır. Prematüre hastaların yaşatılmasında mücadele edilmesi gereken en önemli sorunlar kuşkusuz enfeksiyon ve apneler gibi yaşamsal problemlerdir. Bu yaşamsal sorunlarla başa çıkabilmek için bebeklerin küvözde tutulmaları gerekmektedir. ROP muayenesi küvözde de yapılabilmesi mümkün olan bir muayenedir. Bu muayene küvözde indirekt oftalmoskop yardımı ile yapılabilmektedir. … Hastanesi Kayıt ve Kontrol Birimi’nin oftalmoskop cihazı hakkındaki yazısında; “indirekt oftolmaskop cihazı 27.06.2006 tarihinde poliklinik demirbaş kayıtlarında bulunmamaktadır. Söz konusu cihaz ancak 31.12.2007 tarihinde satın alınarak bölüme teslim edilmiştir.” demektedir. Anlaşıldığı üzere söz konusu tarihte hastanede adı geçen cihaz bulunmamaktadır.
Resmi Bilirkişilik Kurumu tarafından düzenlenen raporda; “Hastanede indirekt oftalmoskop cihazı bulunmamasının idareye yönelik hizmet kusuru olarak değerlendirildiği, hastanede indirekt oftalmoskop cihazının bulunmamasının hekimlerin sorumluluğunu değiştirmeyeceği, dosya ve epikriz incelemesine göre retinopati kontrolünün sağlanması gereken çocukların takibinden sorumlu Dr. … ve Dr. …’un gerektiğinde, hastanın sevkini de sağlaması gerektiği bilindiğinden, eylemlerinin tıp kurallarına uygun olmadığı oy birliği ile ek mütalaa olunur” demektedir. Bu görüşe katılmak mümkün değildir. Şöyle ki; elbette prematüre bebeklerin takibinde tedavi gördüğü hastanede şartların uygun olmaması halinde bu bebeklerin küvöz ve solunum desteği verebilen tam donanımlı ambulans ile bu hizmeti verebilecek merkezlere gönderilmesi gerekir. Ancak adı geçen hastanede bu koşulları sağlayan ambulans varlığını araştırmadan müdavi hekimlerin davranışlarını tıp kurallarına uygun görmemek doğru olmayacaktır.
……… Bebeklerin küvöz içinde nakillerini sağlayacak ambulans varlığı ya da yokluğu dosya kapsamında araştırılmamış bir konu olarak dikkat çekmektedir. Bu araştırmanın sonucu bilinmeden hekimlerin uygulamaları hakkında bir karar vermek mümkün değildir. Çünkü l500 gramdan küçük ağırlıkta doğan bebeklerin %42’sinde ROP gelişmekte ve ancak %8’inde Evre 3 ve üzeri hastalık görülmektedir (Incidence and severity of retinopathy ofprematurity’ in Turkey. Bas AY, Koc E, Dilmen U, ROP Neonatal Study Group. Br J Ophthalmol. DO1: 10.11.36/bjophthalmol-2014-306286). Yarışan değerler içinde, yaşamsal riskleri olan bir bebeği %8 görme kaybı riskine karşı hekimlerin tercihini yaşamı korumaktan yana kullanması evrensel tıp bilim kurallarına uygundur. Patoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. …… mütalaasında belirtilen “…bebeklerin retinopati muayeneleri yaptırılmış ancak periyodik muayenenin bebeklerde gelişen sepsis nedeniyle ölümcül olabilecek bu hastalık tedavisinin ön plana çıktığı, ailenin bu konuda bilgilendirildiği, konu ile ilgili soruşturma yapılmasına mahal olmadığı” şeklindeki bilirkişi görüsünün yerinde olduğu saptanmıştır. Zira, sepsis şeklindeki ağır klinik tablonun aciliyet gerektirmesi ve ilk retinopati muayenesinde bebeklerin retinalarının normal bulunmasının, hastaları izleyen hekimleri yaşamsal tehlikeye odaklayabilir. Resmi Bilirkişilik Kurumunda yapılan değerlendirmeler, eksik incelemeye bağlı olarak yapıldığından, dosyada mevcut bilirkişi görüşleri ile çelişmektedir.
C-SONUÇ
2006 doğumlu …. hakkında düzenlenmiş yukarıda kayıtlı adli tıbbi belgelerin incelenmesinden elde edilen bilgi ve bulgular dikkate alındığında;
1- Ailenin bilgilendirilmediği şeklindeki iddiasının kendi ifadeleri ve tıbbi belgelerde mevcut verilerle çeliştiği, mevcut kanıtlarının ailenin bu muayene ve kontrol önerisinden haberdar olduğunu gösterdiği,
2- Bu nedenle söz konusu ilk ROP muayenesi sonucu önerilen muayenenin zamanında yapılmamasında ailenin de sorumluluğu bulunduğu,
3- Resmi Bilirkişilik Kurumu birinci raporunda belirtilen “27 haftalık olarak ikiz doğan bebeğin 23.07.2006 tarihinde ilk kez göz muayenesinin yapılmış olmasının tıp kurallarına uygun olduğu, bebeğin 2 hafta sonra tekrar muayene edilmesi gerektiğinin epikrizde kayıtlı olduğu ve tekrar muayene için verilen bu sürenin tıp kurallarına uygun olduğu ” şeklindeki kararının doğru olduğu,
4- Resmi Bilirkişilik Kurumu ikinci raporunda belirtilen “hastaların sevk edilebilecek iken sevk edimemiş olmasının yine hekimlerin sorumluluğunu gerektireceği” şeklindeki dosyadaki diğer tüm bilirkişi incelemeleri ile çelişen, kanıtları bulunmayan görüşe katılmanın mümkün olmadığı,
5- Değerlendirme bölümünde belirtildiği gibi, yarışan değerler içinde, sepsis gibi yüksek yaşamsal riskleri olan bir bebek için bu risklere odaklanılmasının evrensel tıp kurallarına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Göz Hastalıkları Uzmanı …
Çocuk Hastalıkları Uzmanı …
Adli Tıp Uzmanı …
Bir Cevap Yazın