İstanbul Aydın Üniversitesi Haber Ajansı (İAHA)’ndan Gülcan Çelikkıran ve Enes Yazıcı tarafından Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Prof. Dr. Fatih Selami Mahmutoğlu ve Av. Zeynep Mahmutoğlu ile yapılan Kadına yönelik şiddet konulu söyleşide;

Sayın Prof. Dr. Fatih Selami Mahmutoğlu; cinsel saldırı, cinsel taciz, cebir gibi suçların mağdurunun sıklıkla kadınlar olduğunu, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri esas itibariyle hukuki bir sorun olmakla birlikte psikolojik ve sosyolojik açıdan da konunun ele alınması gerektiğini vurgulamıştır.

Yasal düzenlemelere ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Fatih Selami Mahmutoğlu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a değinmiş,  kadına yönelik şiddet içeren; kasten öldürmenin gebe kadına karşı işlenmesi (TCK m. 82/1-f), kasten yaralamanın gebe kadına karşı işlenmesi sonucunda çocuğunun vaktinden önce doğmasına (TCK m. 87/1-e) veya düşmesine sebep olma (TCK m. 87/2-e), gebe kadına karşı işkence (TCK m. 94/2- a), gebe kadına karşı eziyet (TCK m.96/2-a), çocuk düşürtme(TCK m.99) ve aile hukukundan kaynaklı yükümlülüğün ihlali (TCK madde 233/2) suçlarından bahsetmiştir.

Failin “namusun temizlenmesi” “onurun korunması” gibi savunmaları ile haksız tahrik hükmünün değerlendirildiği söyleşide; Sn. Mahmutoğlu, kanun koyucunun bir olguyu cezanın artırılması hali olarak öngördüğü bir durumda aynı durumu bir indirim nedeni olarak değerlendirilemeceğini yani cezanın artırılması hali olarak öngörülen kan gütme saiki veya töre saikiyle bir insanın yaşamına son verilmesi halinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağını belirtmiştir.

Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi)’nin kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet ile mücadele bakımından oldukça kapsayıcı ve ileri nitelik taşıdığını, kadına yönelik şiddet konusunda önleme, koruma, kovuşturma ve şiddeti ortadan kaldırma hususlarında taraflara gerekli yasal tedbirleri alma hususunda çeşitli yükümlülükler getirildiğini, Anayasa’nın 90. Maddesi uyarınca da İstanbul Sözleşmesi’nin adına karşı ve ev içi şiddeti önlemeye yönelik yükümlülüklerin gereği gibi yerine getirilmesi gerektiğini, mevzuattaki düzenlemelerin yeterli olduğunu, ölüm cezasının/idamın bir çözüm olmayacağını, çözümün bu suçların işlenmesinin altında yatan sosyolojik, kültürel, ahlaki sorunlara odaklanılması, bunlar üzerinden kadına yönelik gerçekleşen şiddet eylemlerini önlemeye yönelik tedbirlere başvurulması, suçun oluşumu engellenememiş ise halihazırda var olan yaptırımların gereği gibi uygulanması, sonrasında ise söz konusu kişilerin gözetim ve denetim altında tutulması, bu suçları tekrar işlememeleri açısından topluma yeniden kazandırılmaları gerektiğini belirtmişitr.

Medyada kadın cinayetlerinin veriliş şeklinin kadına yönelik suç teşkil edici davranışları normalleştirdiğini de değinen Sayın Prof. Dr. Fatih Selami Mahmutoğlu ile gerçekleştirilen söyleşinin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.