Provokatif hareketler yüzünden farklı bir boyuta evrilen sağlık ortamındaki şiddet için bilimsel sağduyulu yaklaşımlara gereksinim olduğunu görüyoruz. Bu nedenle sizler için küçük bir derleme yaptık. Hekimlere yönelik şiddet konusundan mağdur olan tek ülke Türkiye değil ama konunun abartıldığı da açık. Provokasyon sağlık ortamında şiddetten farklı bir konu ve bu yazının konusu değil. Bu yazı ile yaptığımız uyarının yöneticilerce dikkate alınacağını ummaktan başka çaremizde bulunmamakta.

Hayatın her alanında karşılaşabildiğimiz şiddet maalesef son yıllarda sağlık kurumlarında günlük hayatın bir parçası haline gelmiştir. Bazı çalışmalar sağlık çalışanlarının şiddete uğrama olasılığının polislerden ve hapishanelerdeki gardiyanlardan daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur.

Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin nedenleri arasında; uzun bekleme süreleri, psikiyatrik patolojiye sahip hasta sayısının giderek artması, madde bağımlılığı, medyada sağlık çalışanlarını hedef alan özensiz yayınların yapılması, yetersiz personel sayısı, şiddetle mücadele kapsamında yeterince eğitim alınmaması sayılabilir. Sağlık çalışanlarının çalışma ve nöbet saatlerinin uzun olmasının yarattığı yorgunluk ve bıkkınlık, hasta ve hasta yakınları ile iletişim sorunlarına, zaman zaman ise şiddete maruz kalmalarına neden olabilmektedir.

Hastaya ait faktörler irdelendiğinde şiddetin; sıklıkla düşük sosyoekonomik statüye sahip, komorbid psikiyatrik patolojileri olan, genç erkek hasta profili tarafından uygulandığı belirlenmiştir. Türkiye’de ise düşük eğitim yüksek sosyal statü ön planda. Şiddete eğilim yaratan genetik faktörlere örnek olarak; XXY,XXX,XYY gibi seks kromozom anomalileri, Sanfilipo gibi metabolik hastalıklar verilebilir. Cushing sendromu ve tiroid fırtınası ise şiddete eğilim yaratan hormonal patolojiler arasında sayılmaktadır. Şiddete eğilim yaratan psikiyatrik hastalıklar arasında; antisosyal kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu, deliryum, demans, disosiyatif bozukluk, aralıklı patlayıcı bozukluk, karşı gelme bozukluğu, PTSD, paranoid tip şizofreni ön plana çıkmaktadır. Bu anlamda Türk halkının hekimlere düşman olduğu algısı yaratılmaya çalışması boşa çıkacaktır. Toplumun %90’ının  sağlık çalışanlarından memnun olduğu görülmektedir. Bu tür şiddet eylemlerine katılanlar küçük kışkırtılmış bir azınlıktır. Türk halkının kendi evlatlarını iş işten geçmeden bağrına basacağı ya da hükümeti önlem almaya zorlayacağı görülmektedir.

Ajite ve agresif hastaya yaklaşırken uygulanması gereken ilk metot gerilimi sözel olarak azaltmaya çalışmaktır. Agresyon içinde olan bireye karşı kolları kavuşturmak ve uzun süreli göz teması kurulması önerilmemektedir. Gerilimi azaltma sürecinde eğer mümkünse, hastaya fiziksel ve duygusal bir alan yaratmak adına hasta bir süreliğine yalnız bırakılabilir. Agresif hastaya karşı sağlık çalışanlarının, herhangi bir ithamda bulunmadan hastanın sıkıntılı durumunun kabul edildiğini belirten ifadeler kullanması önerilmektedir. Hasta-hekim ilişkisinde etkili iletişimin şiddeti önlemedeki rolü yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bu bağlamda tıp fakültelerinin eğitim programlarında hekim-hasta ilişkisine yönelik derslere yer verilmesi uygun bir yaklaşım olacaktır. Ek olarak mezuniyet sonrası düzenlenebilecek eğitimler de hekimlerin iletişim becerilerini pekiştirmelerine katkı sunacaktır. Öte yandan hastanelerde alınabilecek fiziksel önlemler arasında; 24 saat alan içi güvenlik sağlanması, güvenlikli kapılar, güvenlik kameraları, metal detektörler ve kontrol noktaları, koruyucu akrilik pencere ve panik alarmları sayılabilir.

Toplumun genç yaşlı her kesimine genel şiddeti ve hekime yönelik şiddeti engellemek amacıyla eğitimler verilmeli, televizyon ve gazetelerde kamu spotları yayınlanmalı, medyadaki hekim karşıtı haberler engellenmeli, medyada hastalıkların olağan komplikasyonlarının hekim hatası gibi sunularak reyting unsuru olarak kullanılmasının önüne geçebilmek amacıyla yasal düzenlemeler yapılmalı ve hekime yönelik her türlü şiddete karşı güvenlik önlemleri ve cezalar artırılmalıdır.

Şiddetle mücadele edebilmenin en önemli araçlarından birisi de maruz kalınan şiddetin raporlanması ya da belgelenmesi yoluyla bildirilmesidir. Kimi zaman şiddete maruz kalan sağlık çalışanları farklı nedenlerle durumu raporlamaktan imtina edebilmektedir. Dolayısıyla kayıt altına alınmayan şiddet içerikli davranışlardan ötürü istatistiksel verilerin gerçekliği tam olarak yansıtması mümkün olamamaktadır. Nitekim yapılan çalışmalara göre Türkiye’de sağlık çalışanlarının maruz kalmış oldukları şiddet fiilini rapor etme oranlarının oldukça düşük olduğunu göstermektedir. Sağlık Bakanlığının Beyaz kod verilerini STK’lar ile paylaşmaması bu konuda telafisi mümkün olmayacak zararlara yol açmaktadır. Bu dataların üniversitelerce analizi, alternatifi olmayan yararlarla, gerekli önlemlerin alınmasını sağlayabilir. Öte yandan hasta hakları ön plana çıkarılıp, sürekli gündemde tutulurken, hastaların sorumluluklarından son derece az söz edilmekte, sağlık çalışanlarının haklarından giderek hiç bahsedilmemektedir. Oysa esas olan “sağlık hakkı” dır. Hasta hakkı-hekim hakkı ayrımı yerine tüm bireylerin faydalanacağı “sağlık hakkı” öne çıkarılmalı ve savunulmalıdır. Sağlık hakkı hasta ve hekimlerin ortak paydasıdır. Hasta haklarının karşısında hekim hakları varmış gibi söylemler bilgisizlik ya da kötü niyetlidir. Hasta haklarının en önemli savunucusu hekimlerdir.

Siyasi otorite sağlık çalışanlarının halkın gözündeki itibarını yükselten bir tutum izlemeli; sağlık çalışanını değersizleştirecek uygulamalardan kaçınılmalıdır. Bunun yapılmadığı açıktır. Sağlık çalışanlarına yönelik bir şiddet olayı meydana geldiğinde kamudaki tüm yöneticiler aynı sert tepkiyi göstermelidirler. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet davranışında bulunan bir kişi, sadece adli işlemlerle değil aynı zamanda bazı idari hak mahrumiyetlerine maruz kalmalıdır. Sağlıkta şiddetin önlenmesinde, kamu otoritesi, sağlık ortamının tüm bileşenleriyle; sağlık meslek kuruluşlarıyla (meslek odaları, sağlık sendikaları, sağlık meslek dernekleri) iş birliği yapmalıdır. Türkiye’de hızla kabuk değiştiren, ortaya çıkan sendikalar konusu incelenip meslektaşlarımız bilgilendirilmelidir. Yorulmaz Medikolegal olarak dahi fikrimiz bulunmayan bu konuyu yakından izliyoruz. Şu anda Sağlık Bakanlığı’nın Beyaz Kod uygulaması konusunda   TTB ile benzer bilimsel düşünceler paylaşıyoruz. Sağlık Bakanlığımızın bu uygulamasını etkili bir şekilde kullanmak için eğitim şart.

STK’lar ya Almanca kursu açacak ya da hekimlere başta iletişim olmak üzere birçok eğitim ve destek çalışması yapacak. Yol ayrımındayız.

         Sonuç olarak bir halk sağlığı sorunu haline gelmiş olan sağlıkta şiddetin önlenmesi; biyolojik, psikolojik, sosyolojik, ruhsal, kültürel, iletişim ile medya ve etik gibi farklı bakış açılarıyla bütüncül olarak ele alınması gereken multidisipliner bir çalışma gerektirmektedir. Siyasi popülist yaklaşımlarla, işlevsiz olacağı açık kanun teklifleri hazırlanmasının; konunun istismarı olarak görüleceği açıktır. Seçilmiş bireylerden oluşan sağlık camiasının gözünden bu durum kaçmayacaktır. Hükümet isterse sağlıkta şiddeti durdurabilir.

Prof. Dr. Abdullah Coşkun YORULMAZ

 

 

 

  1. Nurses and Violence in the Workplace. [Available from: https://www.ausmed.com/articles/nurses-and-violence-in-the-workplace/[Ref list]
  2. Özcan F., Yavuz E. Türkiye’de sağlık çalışanları şiddet tehdidi altında. Jour Turk Fam Phy 2017; 08 (3): 66-74. Doi: 10.15511/tjtfp.17.00236.
  3. https://www.reliasmedia.com/articles/140623-management-of-the-violent-patient-in-the-emergency-department
  4. Petit JR. Management of the acutely violent patient. Psychiatr Clin North Am. 2005 Sep;28(3):701-11, 710. doi: 10.1016/j.psc.2005.05.011. PMID: 16122575.
  5. Ziaei, Maryam et al. “Management of Violence and Aggression in Emergency Environment; a Narrative Review of 200 Related Articles.” Advanced journal of emergency medicine vol. 3,1 e7. 29 Nov. 2018, doi:10.22114/AJEM.v0i0.117
  6. Fulde, G., & Preisz, P. (2011). Managing aggressive and violent patients. Australian Prescriber, 34(4), 115-118.
  7. Harwood RH. How to deal with violent and aggressive patients in acute medical settings. J R Coll Physicians Edinb. 2017 Jun;47(2):94-101. doi: 10.4997/JRCPE.2017.218. PMID: 28675195.
  8. https://books.google.com.tr/books?id=-pPsDwAAQBAJ&lpg=PA2&hl=tr&pg=PA2#v=onepage&q&f=false
  9. Şenol DEMİRCİ,Özgür UĞURLUOĞLU,”Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddet: Bir Kamu Hastanesi Örneği” , Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi (2020)
  10. Zorlu, I. & Kurçer, M. (2020). Hasta ve hasta yakınlarına göre hekime yönelik şiddet . Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi , 13 (3) , 418-427 . DOI: 10.26559/mersinsbd.690969
  11. Yıldız, M. S. (2019). Türkiye’de Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddet: Ankara İlinde Araştırma. Hacettepe Sağlık İdaresi Dergisi, 22(1): 135-156
  12. Cenger CD, Börtlüoğlu A, Tüzün B, Göktepe MC, Sezgin AU, Korur Fincancı Ş. Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddet: Olgu Serisi. The Bulletin of Legal Medicine 2018;23:133-137.
  13. Turla A, Aydın B, Ünlü B. İntern hekimlerin hekime yönelik şiddet konusunda yaşanmışlıkları ve düşünceleri. Adli Tıp Bülteni, 2012; 17(1): 5-11. doi:10.17986/blm.20121713
  14. https://www.saglikcalisanisagligi.org/dosyalar/siddetingolgesindehekimlik.pdf

15.https://www.academia.edu/5103760/HEK%C4%B0ME_Y%C3%96NEL%C4%B0K_%C5%9E%C4%B0DDET_%C3%87ALI%C5%9ETAYI

  1. https://www.ttb.org.tr/kutuphane/hekimesiddet.pdf
  2. Üzümcü, F. & Oksay, A. (2019). BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN HEKİM VE HEMŞİRELERE YÖNELİK ŞİDDETİN DEĞERLENDİRİLMESİ . Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi , 10 (25) , 584-598 . DOI: 10.21076/vizyoner.616664
  3. Yiğit A, Uğurluoğlu D. Türkiye’de hekime yönelik fiziksel ve sözel şiddet düzeyinin meta analiz yöntemiyle belirlenmesi. SHYD. 2020;7(1):99-111

19. https://www.istabip.org.tr/site_icerik/2019/haziran/ito_fems_rapor.pdf