Hasta hakkı; insan haklarının sağlık hizmetlerine yansımasıdır. Hasta hakları ilk kez 1981 yılında Lizbon’da yapılan 34. Dünya Tabipler Birliği Genel Kurulu’ndaki Lizbon Bildirgesi ile benimsenmiştir. Ülkemizde hasta hakları ve sorumlulukları konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla 1998’de, 26 Ekim “Hasta Hakları Günü” olarak kabul edilmiştir.

Hasta haklarına ilişkin ilk önemli belge olan Lizbon Bildirgesi’nde 6 temel husus vurgulanmıştır. Bunlar; seçim yapma özgürlüğü, kendi kaderini belirleme hakkı, bilgilendirilme hakkı, gizlilik hakkı, dini destek alma hakkı ve nitelikli tıbbi bakım hakkıdır.

Lizbon Bildirgesi’nden sonra uluslararası ve ulusal mevzuatta hasta haklarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Uluslararası metinlerden bazıları; Lizbon Bildirgesi (1981), Amsterdam Bildirgesi (1994) Bali Bildirgesi (1995), Biyotıp Sözleşmesi’dir. Ülkemizde ise 1998 yılında yürürlüğe giren Hasta Hakları Yönetmeliği, anılan uluslararası metinlerle paralel düzenlemeler içermektedir.

Hasta hakları, iyi hekimlik anlayışından ayrı tutulamaz. Nitekim sanılanın aksine hasta hakları kavramını ilk kez dile getirenler de yine gelişmesine katkı sunanlar da hekimler ve hekim meslek örgütleridir. Zaman içinde sağlık politikalarının değişen yüzü,  hekim ve hasta haklarının karşıt kavramlar gibi algılanmasına neden olmuştur. Bunun neticesinde “iyi hekimlik-hasta hakkı” kavramları yerini “defansif hekimlik-kışkırtılmış hasta” kavramlarına bırakmıştır. Hastalar; kaliteli, gecikmeksizin, eksiksiz sağlık hizmeti almak istemektedir. 80 milyonluk nüfus için, yetersiz sayıdaki sağlık çalışanından bu standartlarda bir hizmet vermesinin beklenmesi, hayatın olağan akışına aykırı görünmektedir. Ancak ülkemizdeki sağlık çalışanları insanüstü bir çaba ile bu hizmeti sürdürmeye devam etmektedir.

Hastaların, SABİM CİMER, Tabip Odaları, hastane hasta hakları birimi, hasta iletişim birimleri, savcılıklar, mahkemeler vb nezdinde haklarını araması elbette çok doğaldır. Tarafımızdan bu yöntemlere destek sağlanmaktadır. Ancak tıp bilimi oldukça sofistike, karmaşık yöntemlerin kullanıldığı bir alan olup, hastaların karşılaştıkları istenmeyen sonuçların izin verilen risk çerçevesinde bir komplikasyon olup olmadığını belirleme imkanları bulunmamaktadır. Bu ayrım yapılmadan sağlık çalışanlarının adeta “taciz” edilmesi, günlük tıbbi hizmetlerinden alıkonulması; öncelikle hasta haklarına saldırıdır. Bir takım çıkar beklentileri ile hastaların masum “hak arama” çabalarının istismar edilmesi de bir hasta hakkı ihlalidir.

Diğer taraftan terazinin diğer kefesindeki sağlık çalışanlarını savunmasız desteksiz bırakmak da dengeleri bozmakta ve sağlık çalışanları, haliyle defansif bir tavır ile kendilerini korumaya çalışmaktadır. Hasta haklarının, sağlık çalışanlarına karşı adeta bir silah, bir saldırı aracı olarak kullanılması, uzun vadede yine hastalara zarar vermektedir. “Hasta Şikayet Yönetimi ve Medikolegal Konsültasyon” projesi konuya bilimsel bir çözüm sunmaktadır. Daha hassas bir yöntem güvenli özür dilemedir.

Hastalarına daha fazla zaman ayırmak için poliklinik sayı kısıtlaması, daha iyi hizmet sunmak için kaliteli eğitim, uykusuz yorgun riskli tıbbi işlem yapmamak için nöbet düzenlemesi isteyen, benzer hak arama taleplerinde bulunan hekimlerin, bu taleplerinin “hastaların üstün yararını gözeten”, aynı zamanda en önemli “hasta hakları” olduğu unutulmamalıdır.

Unutulmamalıdır ki tüm sağlık çalışanları da potansiyel hastalardır. Covid-19 pandemisinde en sık sağlık çalışanları hastalandı. “Sağlık çalışanlarının hasta haklarını” Av. Ümit Erdem gibi çok az kişi konuştu. Belki de bu yıl hastalar olarak, Covid-19 hastalığının sağlık çalışanları için “meslek hastalığı” olmasını talep ederek, sağlık çalışanlarına bir jest yapabiliriz. Böyle olumlu bir iletişim; hasta hekim iletişiminde “şiddet” dışında çok az şey konuştuğumuz iklimi de değiştirebilir. Bu nedenle önümüzdeki günlerde saha tecrübesi ve uzmanlığı bulunan Serap Öcal sizler “hasta hekim iletişimi”, “sağlık sektöründe iletişim”, “bir iletişim kazası olarak tıbbi uygulama hata davaları”, “çatışmanın önlenmesi” gibi birçok konuyu elen bir yazı dizisini bu ortamda sunacak.