Bu yazı serisinde; adli olgu ve defin ruhsatı kavramları ile ölüm bildirim sistemine ilişkin önemli hususlara değinilecektir. 

Türkiye’de her hekim ölüm olguları ile karşılaştığında ölüm halini belirlemek ve ölüm raporu (defin ruhsatı) düzenlemekle yükümlüdür. Defin ruhsatı verilmesi konusu, 24.04.1930 tarih; 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu (UHK) içinde ayrıntılı olarak tanımlanmıştır. UHK madde 215; “Defin izni (ruhsatı) alınmadıkça ve ibraz olunmadıkça hiçbir cenaze gömülemez” şeklindedir.

Hastanede Meydana Gelen Ölümler İçin;

“Hastane ve diğer sağlık kurumlarında yatan hastalar öldüğünde, adli bir sorun bulunmuyor ise, sorumlu hekim tarafından verilir; başhekim veya hastane müdürü onaylar” (UHK Madde: 218) şeklinde;

Hastane Dışındaki Ölümler İçin İse;

“Defin ruhsatiyeleri belediye tabipleri, toplum sağlığı merkezi tabipleri ve aile hekimleri tarafından mevtanın muayenesinden sonra verilir ve bu ruhsatiyelerin yerleşim yeri bazında hangi tabipler tarafından verileceği Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından karşılanır.”(UHK Madde 216) şeklinde belirtilmiştir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 159. maddesinde, bir ölümün doğal nedenlerden olmadığı kuşkusu varsa ya da kişinin kimliğinin bilinmediği durumlarda, cumhuriyet savcısı ya da sulh hakimliğine bildirimde bulunulması zorunlu kılınmıştır. Aynı şekilde Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği, Madde 83’te; “Adli olarak nitelendirilen olgulara defin ruhsatı düzenlenmeyip Cumhuriyet Savcılığına bildiriminin yapılması gerekir.” şeklinde belirtilmiştir.

Adli Olgu Nedir? 

Bireyin biyopsikososyal sağlığının bozulmasında ya da ölümünde, başka bir birey ya da kurumun tedbirsiz, dikkatsiz, ihmali davranışı ya da kastı eyleminin sorumlu tutulduğu veya şüphesi olan olgulardır.
Buna göre; ölüm nedeninin saptanamadığı, kökeninde kaza, intihar, cinayet olan, yakın dönemde travma öyküsü bulunan ve dış muayenede travmatik lezyonların saptanan, ölüm nedenine ilişkin öyküde belirsizlik ve çelişki bulunan, ölüm nedeni ile ilgili suçlama ve iddialar bulunan , kimliği olmayan ya da kişinin yakınlarının bulunmadığı olgular, adli olgu olarak kabul edilmelidir.

 

Adli Olgularda Ölüm Bildirimi ve Defin Ruhsatı 

Hekim, kendisine başvuran hastanın ya da defin ruhsatını düzenleyeceği ölünün, adli olgu olup olmadığını belirlemekle yükümlüdür. Ölümün adli olduğuna karar verilmesi halinde defin ruhsatı düzenlemeyip, adli olgu bildirimi yapılması yasal zorunluluktur. Adli olgu bildirimi yapıldıktan sonra Cumhuriyet Savcısı eşliğinde bir hekim tarafından yapılan ölü muayenesinin ardından ölüm nedeni belirlenirse defin ruhsatı verilir; belirlenemediği hallerde otopsi yapılmasına Cumhuriyet Savcısı karar verir.

Adli olgu bildirimi yapılmasının günlük hastane uygulamalarında hasta yakınlarına açıklanmasında zorluklar yaşanabilmektedir. Bu durumda yapılacak en iyi açıklama yapılan muayene sonucunda ölüm nedeninin belirlenemediği, daha deneyimli bir ekibin gerekli incelemeyi yaparak karar vereceği ve defin ruhsatının buna göre düzenleneceği şeklinde olabilir. Görülebileceği gibi daha deneyimli ekip; Cumhuriyet Savcısı ve beraberinde gelen bilirkişi rolü bulunan hekimdir. Bu ekibin olaya müdahil olabilmesi için adli ihbar yapmamız yeterlidir.

Hastanede meydana gelen ve kaza veya diğer tanımlanmış adli durumlara bağlı olmayan doğal ölümler için elbette defin ruhsatı düzenlenebilir. Bu olguların adli olgu olabilmesinin tek şartı, hasta yakınlarının tıbbi uygulamayla ilgili şikayetlerinin bulunmasıdır. Böyle bir durumda hasta yakınlarının şikayetleri netleştirilip adli olgu ihbarı yapılmalıdır. Ölümün “doğal ölüm” olduğuna karar verilmesi durumunda “Ölüm Bildirim Sistemi” üzerinden ölüm nedenleri kayıt edilerek ölüm bildirimi yapılır ve defin ruhsatı ya da ölüm belgesi düzenlenir.

Özellikle acil hizmet birimlerine başvurusu yaptırılan eks duhul ya da kısa sürede ölümle sonuçlanan olgularda; ilgili hekim, ölen kişinin yakınları ile görüşerek ayrıntılı geçmiş tıbbi anamnez almak ve olası tıbbi belgeleri temin etmek suretiyle ölümün doğal veya adli olduğuna karar vererek bildirimini buna göre yapabilir.

Adli olgularda, hekimin adli olgu ihbarında bulunmaksızın defin ruhsatı düzenlemesi, başta delillerin kaybolmasıyla maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını engellemiş olacağı gibi kendisi açısından da hukuki sorumluluğunu doğuracaktır.

Dr. Gülben Albayrak 
Patoloji Uzmanı