Adli Mimar kimdir?
Adli mimar, mahkemelerde teknik incelemeler ve raporlar sunan bilirkişiyi ifade eder. Mekâna ilişkin herhangi bir dava esnasında, şikâyetler, zararlar, bedensel yaralanmalar, mali kayıplar için adli mimarın araştırma ve değerlendirme yapması istenir. Davanın bina incelemesini gerektirmesi durumunda adli mimari uzmanlık alanı devreye girer. Birçok farklı faaliyet sonucunda ortaya çıkan dava ve tazminat taleplerinin çözümü için teknik adli hizmetler sunar.
Bu faaliyetlere; tesis ve inşaat denetlemeleri, bina bakımı, güvenliği planlanması ve tasarımında keşif, maluliyete ve/veya ölüme sebep olan kazalar (yüksekten düşme, kayma ve ayak takılması sonucu oluşan kazaları vb), doğal afetler, yangın ve patlamalarda mülke ve mülk sahiplerine yönelik gerçekleşen zarar, ekonomik kayıplar, yapı içinde biyolojik ajanlarla oluşabilecek durumlar, salgın döneminde kapalı ve açık alan psikolojisi, büyük ve küçük ölçekte şehir planlamasındaki tasarımsal hatalar, kentsel dönüşüm ve ihale raporlamadaki eksiklikler ve olay yeri incelemeleri dâhil olup bu faaliyetler sonucunda ortaya çıkan ilgili her tür hukuki davada konu uzmanları ile işbirliği yapan uzmandır.
Adli mimar, davada geçen konuya paralel olarak, sağlanan ürünün, hizmetin veya taşınmazın uygunluğunu denetler. Tasarım, projenin gelişimini, inşası ve bakımını standart ve yönetmeliklere, sözleşme şartlarına, mali düzenlemelere, lojistik konulara göre yorumlayan ve değerlendiren adli mimar, yapısal çevrenin mekaniklerini mantıksal açıdan analiz eder.
Adli mimar, yapı inşaatını ve projelendirmesini, mimari yönetmelik ve standartlar çerçevesinde değerlendirirken;
- Yapının yerleşiminin uygunluğunu,
- Yapının tasarım ve tatbik aşamalarındaki bozuklukları (sözleşmeye uyumu),
- Diğer profesyonellerle koordineli çalışarak (borulama, mekanik, elektrik vb.) hataların belirlenmesini,
- Yapıyı strüktürel olarak etkileyen yangın (yangına dayanım), rüzgâr, deprem etkilerini,
- Mimari akışı, sistem, eleman ve gereçlerin oluşturduğu hatalı uygulamaları (su ve nem girişi, kayma vb.) tespit ederek gerekli davaya yansıtır.
Adli mimarlığın başlıca ilkeleri; mevzuat ve belirlenen standartlar uyarınca insanların refahını ve güvenliğini öncelemek ve çalışılan projede verimlilik esası olarak yönetiminden tasarımına ve detaylandırmasına kadar tüm projenin sorumluluğunu üstlenmektir.
Örneğin; adli mimar ve iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında yapı alanları için asgari sağlık ve güvenlik şartları içerisinde yüksekte çalışma kıstasları ele alındığında; korkuluklarda; platformdan asgari 1 metre yükseklikte ve herhangi bir yönden gelmesi olası asgari 125 kg’lık yüke dayanıklı ana korkuluk, platforma bitişik, asgari 15 cm yüksekliğinde topuk levhası bulunmalıdır. Topuk levhası ile ana korkuluk arasındaki açıklıklar için 47 cm’den fazla olmayacak biçimde konulacak ara korkuluk bulundurulmalıdır.
Adli mimarın referans aldığı yönetmeliklere birkaç örnek verecek olursak bunlar arasında; Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği, Türkiye Deprem Yönetmeliği, Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik, Sığınak Yönetmeliği, Otopark Yönetmeliği, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği ve özellikle Engelli Bireyler için Ulaşılabilirlik Kılavuzu sayılabilir.
Bu meslek Ne Zaman ve Nasıl Başladı?
Adli mimarlık mesleğinin başlangıç zamanı 1990’lı yılların başlarıdır. Bu durum bina yapım sanayiindeki eksik uygulama ve yasalar hakkındaki davalarda inceleme yapacak ve tanıklık edecek bilirkişilerin giderek artan bir gereksinime cevap olarak ortaya çıkmıştır. Adli mimarlar; mağdur tarafların, sigorta şirketlerinin, tesis tasarımcılarının, mülk sahiplerinin, inşaat bakım şirketlerinin, bina hizmet sağlayıcılarının ve gerçeği bilimsel bulgularla arayanların ilk başvurduğu uzmandır.
2000’li yıllarda aşırı nüfus artışı ve teknolojiye erişimin artmasının bir sonucu olarak özellikle kriminoloji ve kriminalistik alanlarındaki adli bilimciler suçun aydınlatılmasında zorunlu bir ihtiyaç olarak adli mimarları kendi ekiplerine dâhil etmişlerdir. Buna en güzel örnek 2010 yılında, University of London Goldsmiths’de Eyal Weizman liderliğinde kurulan ilk profesyonel adli mimari uzmanlık ekibi gösterilebilir. Bu ekip güncel üç boyutlu (3D) mimari modellemeler ile özellikle büyük ölçekli savaş suçları ve adli olayları rekonstrükte ederek ulusal ve uluslararası birçok suçun aydınlatılmasına katkı sunmuştur.
Adli Mimar Nasıl Olunur?
Bilirkişilikte en tecrübeli mimar en iyi adli mimardır. Son yıllarda adli tıp ve adli bilimlere artan ilgi nedeniyle lisans eğitimini tamamlayan mimarlar ulusal ve uluslararası adli tıp enstitülerinde yüksek lisans ve doktora unvanlarını alarak adli mimarlık alanında uzman bilirkişi olarak çalışabilmektedirler. Bunun yanı sıra Adli Tıp Kurumu’nda ve adli tıp anabilim dallarında görev alacak mimarlar da adli mimarlık alanında uzmanlaşabilmektedirler.
Yenilenen sürdürülebilir teknoloji ile adli mimarlar ileri derecede mimari modelleme programlarını kullanabilmeli ve ülkemizde her üç yılda bir yenilenmesi zorunlu olan bilirkişilik temel eğitim sertifikasını almalıdırlar. Bu alanda olay yerinde savcı, adli tıp uzmanı ve alan bilirkişileri ile birçok keşfe katılarak tecrübe edinmeli ve alanında son davaları takip etmelidirler.
Adli Mimari ve Adli Bilimlerin Temel İlişkisi Nedir?
Adli mimarlık, mekânların mimari tasarımları esnasında kullanılmış olan standart ve kanuni sorumlulukların uygulamaları arasındaki bağlantıyı belirlemekte ve yapılandırılmış çevreye uygun olarak sunulan ürün, hizmet veya mülkle ilgilenmektedir. Bir suçun yapılı bir çevrede (açık ya da kapalı bir mekânda) işlendiği göz önünde bulundurulduğunda, olay yeri incelemesinde delillerin toplanmasının genellikle mimari bileşenlerle ilişkili olduğu anlaşılmaktadır.
Aynı anda adli bilimcilerin de uzmanlık kapsamında olan yangın, sel, deprem, patlama gibi felaketler ve tasarımsal hatalar nedeniyle meydana gelen yaralanma ve ölüm gibi olaylar adli bilimler ve adli mimarlık alanlarının kesişim noktalarıdır. Bu tür olaylarda suç-mekân ilişkisi, olay yerinin üç boyutlu animasyonu, bilirkişinin mekân analizleri (havalandırma sistemleri, strüktürel sistemler, ısıtma, çatı, elektrik, aydınlatma, mekân içi sistemler, düşey taşıma sistemleri, tesisat, duvarlar, kapılar, merdivenler, döşemeler, tavanlar), oluşması muhtemel hastalıklar ve ölümler, biyolojik kirleticiler ve çevresel faktörler, mekânların insan psikolojisine ilişkin tesirleri, bilirkişiliğe dair etik kurallar ve hukuki işlemler gibi pek çok değişken adli bilimleri oldukça yakından ilgilendirir.
Gerek mimarlık gerekse adli bilimlerin çalışma alanına dâhil olan bir diğer husus ise toplumda birlikte yaşadığımız engelli vatandaşlarımızın mimari yapılar nedeniyle maruz kaldıkları kazalar ile maddi ve manevi sorunlardır. Karşılaşılan tüm bu sorunlar neticesinde mağdurun tazminat hakkı gündeme gelebilmektedir.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında; adli tıp ve adli bilim uzmanlarının konuya ilişkin davalarda mimarlarla karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmaları bilirkişi raporlarının daha iyi anlaşılmasını sağlayacak ve adaletin yerini bulmasına katkı sunacaktır.
Adli Mimarlık Davalarına Örnek Verebilir misiniz?
** Örnek vakalar https://forensic-architecture.org/ alınmıştır**
“Vaka I: Beyrut Limanı Patlaması, Lübnan
Olay Tarihi: 04.08.2020
Yer: Beyrut, Lübnan
Yayın Tarihi: 17.11.2020
Metodolojiler: 3D Modelleme Geolocation, OSINT, Senkronizasyon
04 Ağustos 2020 saat 18:00’den kısa bir süre sonra Beyrut Limanı’nda patlama meydana geldi. Bu patlama sonucunda 200’den fazla kişi yaşamını yitirdi, 6500’den fazla kişi yaralandı ve şehrin büyük bir bölümü yok oldu.
Forensic Architecture Şirketi, Mada Masr tarafından o günün olaylarını araştırmaya yardımcı olacak bir zaman çizelgesi ve hassas bir 3D model sağlamak için videolar, fotoğraflar ve belgeler dâhil olmak üzere açık kaynaklı bilgileri incelemeye davet edildi.
13 Kasım’da, BM’nin Lübnan Güvenlik Brifingi beklentisiyle Legal Action Worldwide, patlamadan kurtulan binden fazla kişi adına bir dizi talep yayımladı ve adalet arayışlarında uluslararası destek talebinde bulundu.
Eyal Weizman çalışmasını şu şekilde açıklamıştır: “Patlama tanıklarının çektiği görüntü ve videolarını toplayıp inceledik ve farklı platformlarda internet üzerinden paylaştık. Duman, yangınlar ve patlamalarla ilgili ayrıntıları kullanarak, her bir görüntü parçasını coğrafi olarak konumlandırabildik ve kameranın görüş konisini hesapladık. Kameraları, gerekli hassasiyete uyacak şekilde ayarladığımız şehrin açık kaynaklı 3D modeline yerleştiriyoruz.
Bu, her çekimin her karesinde Depo 12’deki duman bulutunun kaynağının kesin konumunu belirlememize yardımcı oldu. Duman bulutları sürekli dönüşüyor ve her an benzersiz bir şekle sahip. Meta veriler olmadan bulduğumuz videoları senkronize etmek için bulutların şeklini kullandık. On dört dakikalık bir süre içinde deponun farklı yerlerinden çıkan dört ayrı duman bulduk. Bu duman bulutlarının her biri, farklı şekil ve renkleriyle, depodaki malların düzenine ve yangının gelişmesine ilişkin göstergeler sağladı.”
Forensic Architecture Ajansının daha önce benzer olayla ilgili araştırmaları: Ali Enterprises Fabrikası Yangını, Karaçi, Pakistan, 2012; Dünya Çapında Bulut Çalışmaları (2008 – Devam Ediyor); Refah’ın Bombalanması, Gazze, Filistin Toprakları, 2014.
Vaka II: Black Lives Matter Protestoları, USA
George Floyd, Breonna Taylor ve diğer siyahi Amerikalıların öldürülmesinin ardından Mayıs 2020’den bu yana ABD’yi kasıp kavuran “Black Lives Matter” (Siyah Yaşamlar Önemlidir) protestoları, ABD polis faaliyetleri alanında sistemik ırkçılığına karşı en büyük ayaklanmalardan birini oluşturmaktadır. Ancak bu halk hareketinin kendisi yaygın ve korkunç polis vahşeti ile karşılandı ve bu şiddetin kanıtı olarak her zamankinden daha fazla videolara ve fotoğraflara yansıdı.
Forensic Architecture, Bellingcat ile birlikte, binden fazla polis şiddeti olayının coğrafi konumunu belirledi ve doğruladı. Sonrasında bunları birden fazla kategoriye göre analiz etti ve elde edilen verileri interaktif bir kartografik platformda sundu. Verilerden, sivil protestoculara, gazetecilere, sağlık görevlilerine ve yasal gözlemcilere karşı yaygın ve sistemik şiddet uygulayan memurların ve bölümlerin bir resmi ortaya çıkıyor. Bu şiddet, davranış kurallarının sürekli ve ağır ihlallerini, sözde ‘daha az ölümcül’ mühimmatların tehlikeli kullanımını, zehirli kimyasal maddelerin dikkatsiz bir şekilde konuşlandırılmasını ve anayasal ve insani normların sürekli olarak göz ardı edilmesini gerektirdi.
Veriler, ‘polis kordonu ile çevirme’ gibi taktiklerin kullanımı ve memurlar ile aşırı sağcı nefret grupları ve milislerin üyeleri arasındaki etkileşimler de dâhil olmak üzere aylarca süren şiddet kalıpları ve eğilimlerini ortaya koyuyor. Bu araştırma, ileriye dönük yasal işlem, bağımsız izleme, raporlama ve savunuculuğun yanı sıra hesap verebilirlik ve iptal için hareket taleplerini desteklemektedir.
FA & Bellingcat yapılan araştırmanın yöntemine ilişkin aşağıdaki açıklamayı yapmıştır: “Bir video veya görüntünün, doğrudan tasvir edilmesi veya bazı durumlarda, kolluk kuvvetleri tarafından şiddet veya ciddi suistimali kanıtlaması durumunda arşivin kapsamı içinde olduğunu düşünüyoruz. Veriler, bu videolarda tanımlanabilen belirli davranışlara bağlıdır (ancak bunlarla sınırlı değildir):
– Kinetik çarpma mermilerinin kullanımı
– Memurların tutuklamaları ve korkutucu davranışları
-Memurlar ve aşırı sağcı nefret gruplarının üyeleri arasındaki etkileşimler de dâhil olmak üzere, memurların beyaz ve siyah protestoculara karşı nasıl davrandıkları konusunda belirgin ‘çifte standartlar’
– Sivilleri zarar görme riskine maruz bırakan veya sivillerin sokağa çıkma yasağı veya diğer talimatlara uymasını engelleyen “polis kordonu ile çevirme” gibi polislik taktikleri,
– Memurlar tarafından mülkün tahrip edilmesi veya müsadere edilmesi,
Çerçevedeki görsel ipuçlarına ve açık kaynaklardan gelen bağlamsal ipuçlarına dayanan görüntüleri ve videoları coğrafi olarak konumlandırdık ve açık kaynaklardan gelen doğrulayıcı bilgilere atıfta bulunarak olay tarihini belirledik. Daha sonra, 2020 yılının Mayıs ve Haziran aylarında yayımlanan yüzlerce sokağa çıkma yasağı emri gibi diğer açık kaynaklı verilerle bağlantı kurarak verilerdeki eğilimleri ve temaları inceledik.”
Dr. Melek Özlem Kolusayın
(Ph.D, B.Archc.)
Fatma Tuğba Verdil
Yüksek Mimar, İş Sağlığı ve Güvenliği A sınıfı Uzmanı
Doç. Dr. Emel Hülya Yükseloğlu
Kaynaklar
Kolusayın Melek Özlem. (2012). Adli Mimarlık, İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Seminerleri.Kolusayın, Melek Özlem ve ark. (2013). Adli Mimarlık ve Adli Bilimler, https://docplayer.biz.tr/57525323-X-adli-bilimler-sempozyumu-adli-bilimler-ve-sanat-kasim-2013-ankara-bildiri-ozet-kitabi.html
Kolusayın, Melek Özlem ve ark. (2020). Adli Mimarlığa Uzman Yaklaşımı,
www.adlibilimler2020.org
www.kolusayinforensicarch.com
https://www.udemy.com/course/adli-mimarlk/
https://forensic-architecture.org/investigation/beirut-port-explosion
https://forensic-architecture.org/investigation/police-brutality-at-the-black-lives-matter-protests